BLOG
Her Zaman Kendi Gibi Biri : “Sinem Güven”
Eski Türkiye Güzeli ve başarılımankenlerimizden Sinem Güven ile aile veiş yaşantısını içeren samimi bir söyleşiyeimza attık. Mankenlik yaptığı yıllarda gençyaşına rağmen her zaman saygı görmüş,eşine ve evine sıkı sıkıya bağlı bir kadın,kızını şımartmaktan korkmayan ama evdekikötü polis rolünü de üstlenmiş bir anne o…Hayattaki rollerini o kadar sarıp sarmalamışbir insan ki kendisi, karşımızdaki duruşuylabir anda; güçlü bir kadın, ideal bir eş ve hereve lazım bir anne imajını çiziveriyor.
En iyi mankenlerdenbiri de bendim. Sağolsun çevremde deçoğunluk sevgi vesaygı ile bana karşıhep olumlu bir tavırsergiliyor ve bu çokgüzel bir duygu.Demek ki zamanındaişime duyduğumsaygı beni doğruyerlere getirmiş.
İstanbul’a gelme hikâyenizle başlayalım… Biliyorum ki bu sizin içinbir anlaşma yaptım ve yine çok içime sinen bir iş gerçekleştirdim.cesaret isteyen bir karardı çünkü burada hiç tanıdığınız yoktu…Neler geçirdiniz aklınızdan ve o alışma sürecinde neler yaşadınız?Televizyon programlarınızda hep canlı yayın seçmişsiniz bunun19 yaşında İstanbul’a geldim. O zaman İstanbul’da oturan çok ya-özel bir nedeni var mı?kın bir arkadaşım vardı. Onun bana kapılarına açmasından cesaretEvet çünkü bant yayını hiç sevmiyorum. Seyirciyle o an göz göze gel-aldım diyebilirim. Ama buraya asıl geliş sebebim Gaye Sökmen ol-meyi, programda her an her şey olabilir adrenalinin yaşanmasını se-muştur. 1992 yılında tanıştık. O zamanlarda bir markanın çekimleriviyorum. En son, HTV (Health tv) ‘ de haftada her gün 1.5 saat prog-için İstanbul’a gelmiştim ancak burada kalamam diyerek İzmir’e geriram yapıyordum ve genelde sağlık sektörünün önde gelen isimlerinidönmüştüm. 1994’te tekrar İstanbul’a gitmeyi planlıyordum ancakağırlıyordum. Her gün 70 soruyla programa çıkıyordum. Düşünün ki onasıl olacağını bilmiyordum. Derken kader Gaye ile yollarımızı tek-soruları tek tek ben çıkarıyordum ve bir süre sonra bana gelen doktorrar kesiştirdi ve İstanbul’a geldim. Hatta bana güzellik yarışmasındankonukları tıp eğitimi alıp almadığımı merak ediyordu. Bu benim içinbahsetmişti ama pek oralı olmamıştım. Taa ki ödülü duyana dek.o kadar güzel bir şevkti ki… Bu durum beni daha da çok çalışmayamotive ediyordu ancak derken kanal battı iş de bitti.Ödül mü teşvik etti sizi?Açıkçası güzellik yarışmalarıyla pek işim yoktu. Ama o sıralarda birKötü olmuş…arabam olsun çok istiyordum. Bir çekimden başka bir çekime gitmekEvet maalesef kötü bir süreçti benim için. Hiç istemesem de ilk kez gerçekten zordu. Hayalim araba sahibi olmaktı. Yarışmanın birincisine bir kanalla mahkemelik olmuştum. Ama ortada çok fazla emek vardı. de zamanın en iyi model bir araba hediyesi veriliyordu. Kaçırmadım, Benim emeğim, tüm sette çalışanların emeği, çaycının emeği… Ancak bu yüzden yarışmaya girmeyi kabul ettim. bu istismar edilince de yasal yollara başvurmak durumunda kalmıştım. Hedef çok netmiş. Sonuç? Aynen öyle. Hatta benim için şöyle yazarlar “güzellik kraliçesi seçilip Davayı kazandım. Ama keşke bunlar hiç yaşanmasaydı. de ağlamayan ilk kraliçe” (gülüyor). Çok maddeye odaklı görünmüş olabilirim ama doğruya doğru. Yarışmaya o yüzden katılmıştım. Tercihiniz hep sağlık programları üzerine mi? Sağlık veya spor tarzı programlarında olmayı tercih ediyorum çünkü Sonrasında tescilli bir güzel olarak mankenliğe devam ettiniz. sevdiğim alanda bir program yaptığım zaman onun en ince ayrıntısı- Sonrasında takı tasarımı ve televizyon programları nasıl çıka na kadar araştırıyorum. Hakkını vermek için gece gündüz dinlemeden geldi? çalışıyorum. Ben sağlığına dikkat eden ve sporla yaşayan biriyim. Bir O zamanlar şanslıydık. Bir günde bir sürü defileye çekimlere gittiğimi anneyim. Bu alanlar benim için geçerli program türleri olabilir. bilirim. Ortam da çok keyifliydi. Ben her işe severek gidiyordum. 16 sene o yoğun tempoda mankenliğe devam ettim. Ama arada televiz- Diziler değil yani… yon programları da yaptım. Sonrasında 1999 yılında cam boncuklarla Kesinlikle. Bugüne kadar iki tane dizide rol aldım. Açıkçası dizilere kar- tasarım yapmaya başladım. Ben çocukken de bu tarz işler yapma- şı kötü bir bakış açım yok ama çok zor iş gerçekten. Sette bir ışık için yı çok severdim. Bir tane bebeğim vardı. Ona kıyafetler yapardım. dokuz saat beklediğimi biliyorum. Benim zaten şu an öyle bir vaktim Ancak derken o hazin deprem meydana geldi. Herkesi olduğu gibi yok. Bir aile hele ki bir çocuğunuz varsa dizi setinde çalışmak gerçek- olaylar beni de çok etkiledi. Çok korktum çok üzüldüm. Bir süre takı ten çok zor. Ama sitkomlar bu anlamda daha güzel. Haftanın üç günü tasarımı yapmaya ara verdim. Aradan yıllar geçti ve Pisi pisi by Sinem gidiyorsun çekiyorsun. O tarz projeler de olabilir mesela… Güven diye bir marka yarattım. Çok güzel cıvıl cıvıl bir koleksiyona imza attım. Ürettiğim tüm malları hemen hemen sattım. Sonrasında Sizin maceracı bir tarafınız var. Anne olmadan önce neler yapı- ise hamile kaldım. yordunuz? Motosiklet en büyük keyfimdi. Dağda kamp yapmaya gitmek en sevdi- Hamile kalınca işi bıraktınız mı? ğim şeylerden biriydi. 2000 senesinde Türkiye bayanlar ralli şampiyo- Giderek yoğunlaşan bir iş düzenim oluşmuştu ve hamile kalınca bu yo- nu olmuştum. Bunun gibi adrenalin yüklü spor dalları her zaman ilgimi ğunluk arasında çocuğuma vakit ayırabilir miyim diye kaygılanmıştım.çekmiştir.Ben de annelikten başka bir şeye odaklanmak istemedim ve tasarımaMankenlik gerçekten hem fiziksel hem de ruhsal anlamda iyi birara verdim. Ama sonrasında Defne büyümeye başlayınca yeniden kal-performans gerektiren bir meslek. Siz nasıl bir mankendiniz sizce?dığım yerden devam ettim. Kızım 1 yaşına geldiğinde yine çizimlere başladım. PuntoylaBu konuda mütevazı olamayacağım. En iyi mankenlerden biri de bendim. Sağ olsun çevremde de çoğunluk sevgi ve saygı ile bana karşı hep olumlu birtavır sergiliyor ve bu çok güzel bir duygu. Demek ki zamanında işimeduyduğum saygı beni doğru yerlere getirmiş, kendimi doğru ifade ede-bilmişim. Kaç yıl oldu mankenlik yapmıyorum ama yine de sokaktagördüklerinde “Aaa manken Sinem Güven” diyorlar. Bu da benim içingurur verici. Tabi işimi iyi yapmış olmam, hiçbir skandala adımın karış-maması, ünlü olmak adına abuk subuk şeyler yapmamam bunda enbüyük etkenlerden bazıları. Her zaman kendim gibiydim. Ödün verme-diğim gerçek hep o oldu.Renkli bir piyasada özel hayata dikkat etmek lazım. Bu anlattıkla-rınız adeta başarı gibi geliyor insana…Aslında değil. Bu sizin kim olduğunuzla alakalı. Eğer içinizde varsa ohayatın renkli dünyasına kapılıp gidiyorsunuz. Bu tamamen karaktermeselesi. Gün geldi bana çok ukala diyen de oldu. Ama ben oldumolası bildiğim ve inandığım konularda hakkımı savundum. Belki bun-dan dolayı böyle bir damga yedim. Oysa yeri geldiğinde özür dilemeyide bilen bir insanım. Her insanın olduğu gibi benim de mutlaka hata-larım olmuştur.Hayatta hiç keşkeleriniz oldu mu?Oldu. Popüler olduğum yıllarda keşke daha az kamplara gitmeyi tercihetseydim. Keşke daha az seyahat etseydim. Keşke işime biraz dahasahip çıksaydım. Çok fazla iş yaptım ama bir o kadar daha yapabilir-dim ama hep teklifleri reddettim. Bu açıdan pişmanlığım var diyebili-rim. Kendimi özel hayatıma fazla kaptırmamalıydım.Spor hayatınızın neresinde?Su içmek neyse spor da benim için onun gibi bir şey.Sonradan spor yapanlardan olmadınız ama…Zaten o zaman sporu hayatınızın bu kadar kalbine koyamazsınız. Tabiki ben de arada sıkılıyorum. Kimi zaman sporu azalttım ama asla ha-yatımda sporsuz bir dönem olmadı.Haftada kaç spor yaparsınız?Haftanın altı günü düzenli spor yapıyorum. Emrah Hoca’yla haftada ikiveya üç çalışıyorum. Gördüğüm en iyi özel hocalardan biri. Haftanındört günü de bir arkadaşımla beraber minimum altı veya dokuz kmyürüyoruz. Öncesinde altı yıl profesyonel basketbol oynadım.Spor yapamayan Göktürklülere ne tavsiye edersiniz?Bence spor, hele hele ormanda yürümek adeta terapi gibi. O kadarkeyifli ki. Ama bunun için niyet lazım. Çevremizde profesyonel anlam-da spor yapabileceğimiz çok iyi kulüpler var. Bu tarz bir yerde sporyapmak, profesyonel insanları da gördükçe kişiyi motive edecektirdiye düşünüyorum. Hem böylece daha bilinçli işler yaparsınız. Onundışında dediğim gibi orman dibimizde, orada yürüyüşü düzenli bir halegetirseniz zaten bir daha bırakamazsınız.Birçok röportajınızı okurken anne olduktan sonra daha farklı birSinem Güven olduğunuzu gördüm. Annelik gerçekten dünyayafarklı gözlerle bakmanızı sağlayan inanılmaz bir şey… Siz anneolduktan sonra neleri değiştirdiniz?Hayata çok daha pozitif bakmaya başladım. Daha sabırlı olmayı öğ-rendim. Ben aslında çok tez canlı biriyimdir ama eskisine nazarandaha sabırlı oldum. Murat’la 2005 yılında evlendik 2008’de Defnedoğdu. Aile olmak dünyanın en güzel şeyi bence. Birlikte bir şeyleryapmak gibisi yok.Defne’yi büyütürken onun her an yanında olan bir anne olmuşsu-nuz. Anne-çocuk ilişkisinin olmazsa olmazları sizce neler?Bir çocuğun annesine aitlik hissinin olması bence çok önemli. Ben ço-cuğumun herşeyiyle ilgilendim. Sağlık bakımından bir aksilik yoksa birannenin bebeğini mutlaka emzirmesi lazım. Dünyanın en önemli vegüzel şeyi. Annenin çocuğunu sahiplenmesi lazım. Ama onun dışındakendine de bir alan bırakmalı. Hele ilk dönem her fırsat bulabildiğindeuyumalı, kendiyle ilgilenmeli. Çocuk oldu diye kendi hayatını unutma-malı. Çocuğuyla kaliteli zaman geçirmeli. Sürekli konuşmalı.Sinem Güven nasıl bir anne?Gerektiğinde gayet otoriterim. Defne’yle çok samimiyim ama bazı ku-rallarım var. Evin kötü polisi benim. Defne de sorumluluklarını yerinegetirmesini bilir. Ne sonucunda ceza alacağını farkında olan bir çocuk.Onunla arkadaş gibi değiliz ben onun annesiyim neticede ama birbi-rimize çok yakınız. Defne bir keresinde demişti ki: Sen benim yanım-dayken bana hiçbir şey olmaz.” O kadar mutlu olmuştum ki. Onun bugüvenle yaşıyor olması gerçekten çok güzel.Kızınızın ileride nasıl bir hayatı olsun istersiniz?Sağlıklı ve mutlu hayatı olsun. Astronot olsun istemiyoruz (gülüyor).Bence sanatla ilgili bir şey yapacak. Ya müzikle ilgili ya tiyatroyla ilgi-li… Sahneye çıkmaktan çok keyif alıyor. Hiç çekinmesi yok.İkinci çocuk planları yok mu?Yok. Ben geldim 39 yaşına eşim 42. Yapacak olsam sadece Defneiçin yapardım ama şu anki kaliteli zamanı tepe taklak etmeye niyetimizyok. Böyle gayet mutluyuz.Göktürk’ün gelişimine gelelim. Siz buraların eski hallerine şahitoldunuz. Ne düşünüyorsunuz?Ben Kemerburgaz’ın çok eski zamanlarını bilirim. Dolayısıyla bu gelişi-me hayret ediyorum. Artık kafanızı kaldırınca bir sürü site ev, alışverişmekanları var. Çok hızlı büyüyen ve gelişen bir yer oldu. Neler yapıyorsunuz Göktürk’te?
Big Chefs’e geliriz. Fumo’yu çok beğeniyordum ancak başarısız işlet-
menin bir sonucu olarak kapandı. En iyi yediğim pizzalardan biri ora-
daydı. Kuaföre Toni Guy’ a gidiyorum. Sinemaya bazen gidiyoruz ama
biraz yetersiz bence. Alışverişimi meyve sebzemi Köyüm Market’ten
alırım. Kuru gıdalarımı ve temizlik malzemelerimi Migros’tan alırım.
Mua’ya çok giderdim ama orası da kapandı. Ailece kitap okumayı çok
severiz. En sevdiğim kitapçım Rainbow. Özellikle çok güzel çocuk ya-
yınları var tavsiye ederim. Le Pain Quatidien, Delicious ve Starbucks
uğrak yerlerimiz arasında. Hediye alacaksak Woods’a gideriz. Alex, en
sevdiğimiz oyuncakçı. Westside hamburgerciyi çok severiz. Balıkçı’ya
gideriz. Sushico’ya gittik ilk defa geçenlerde. Güzel şeyleri var. Olivo
yine en sevdiğimiz yemek mekanları arasında yer alıyor.
Bir önceki yazımız olan Meme Kanseri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.