MODA
EN BÜYÜK ZARAFET, REDDETMEKTİR!
Yazı: Leyla Asena Arıca
BİR ANARŞİST NE KADAR ZARİF OLABİLİR SORUSUNA CEVABINI VEREN KADIN: COCO CHANEL…
FRANSA’DA 1900’LÜ YILLARIN BAŞLARINDA BİR KADIN OLARAK O⁄LAN ÇOCU⁄U GİBİ GİYİNMEK NASIL BİR DUYGUYDU ACABA? PANTOLON GİYMEK, SİYAH GİYMEK -DAHA DA KÖTÜSÜ SİYAH PANTOLON GİYMEK- ÇİZGİLİ GİYMEK, MAKYAJ YAPMAMAK VE DAHA BİR çok SÜRÜ ŞEYİN İLKİ OLMAK, BUNLAR COCO CHANEL DEMEK. O ZAMANLAR YAPILABİLECEK EN E⁄LENCELİ FARKLILIK DA BU OLSA GEREK
Asıl adı Gabrielle Bonheur Chanel olan Fransız modacı, 1883 yılında Fransa’da dünyaya gelir. Kendinden birkaç yaş büyük olan ablasıyla (Julia) ve annesiyle (Jeanne) birlikte büyür. Babası (Albert Chanel) ve annesi hiç evlenmemiştir. Gabrielle 12 yaşındayken annesi, hastalanır ve ölür. Yetimhaneler, göçebe yaşam derken gençlik yıllarında ablasıyla Moulins’da gazinolarda şarkı söyleyip dans etmeye başlarlar ve bu sırada, ünlü tekstilci Ethienne Balsan’la tanışırlar.
Balsan, dönemin ileri gelen baronlarındandır. Coco’yu çok beğenir ve farklı bulur. Ancak asla kendisi için benimsemez. Zaman zaman ona eşlik eder ve kavalyesi olur, fakat asla evlenmez. Coco, ablası evlendikten sonra daha fazla bar şarkıcısı olarak kalamaz, hatta kovulur ve ne yapacağını bilemez, böylece Balsan’ın evinde yaşamaya başlar. Balsan’ın verdiği davetlerde farklı giyim tarzıyla kadınların ilgisini çeker. Şapkalarına mücevher, çiçek ve değerli taşlar koymayan Coco, maskülen fötr şapkalarla bir “erkek” gibi giyinir ve bu tarzı hemen her yerde kullanmaya başlar.
Aşkla başlayan moda devrimi
Gösterilmeyenin gerçek gösteriş olduğu inancıyla stilini oluşturması, o dönem kadınlarının önce tepkisini, daha sonra ilgisini çeker. Bazı kadınlar şapkalarını ona sipariş etmeye başlar ve bu daha sonra Coco’nun 1910’da Paris Rue Cambon’da ilk şapka dükkanını açmasına zemin hazırlayar. Balsan, ona ve tarzına gereken özeni göstermez ve Coco, Balsan’ın evinde yalnızlık çekmeye başlarken onun İngiliz arkadaşı Arthur “Boy” Capel’le tanışır. Boy, atlara düşkünlüğüyle bilinen bir İngiliz beyefendisidir. Coco’dan çok etkilenir ve beraber seyahatlere çıkarlar. Coco da onun tarzını çok beğenir ve Boy onu birçok ünlü modacıyla tanıştırıp yeteneklerini göstermesi için ona fırsat verir. Herkes onu farklı buldukça “Sen gerçek bir anarşistsin.” diyerek teşvik eder.
Boy ve Coco, Birlikte Paris’te yaşamaya başlar ama evlenmezler. Coco bir gün Boy’un bir araba kazasında öldüğünü öğrenir ve sonrasında, kendini tamamen dış dünyadan soyutlayarak iş hayatının temellerini atar. Gecelerce çalışarak ilk deŞlesini sevenlerinin beğenisine sunar. Özel dikim, yani “Couture” furyasını başlatan ilk modaevlerinden biri olan Chanel, bir şapkacıdan öte birçok butik açarak farklı tarzlarda hizmet vermeye başlar.
Bir Klasik
Chanel denince akla gelen kapitone 2.55 çantalar, 1955 yılının Şubat ayında tasarlanmıştır. Kadınların el çantalarından kurtulması gerektiğini düşünen Coco Chanel, çantanın meşhur sapını yetimhanedeki bakıcıların anahtarlık zincirlerinden ilham alarak tasarladığını söylemiştir. Farklı çağrışımların doğurduğu bu tasarım, hikayesi yüzünden daha da incelenilir kılar kendini…
TSK’ya Chanel imzalı üniforma
Hepimizin bir yerlerden duyduğu meşhur TSK üniformaları hikayesi… Evet, Coco Chanel, bir dönem Türk Silahlı Kuvvetleri’ne üniforma tasarlamıştır, bunu rica eden de Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. TSK, 1980’lere kadar bu tasarımları giymiştir. TSK’nın şimdiki tasarımcısı olan Arzu Kaprol de Chanel’den sonra değiştirmek istemediği kısımların hep onun tasarımları olduğunu dile getirmiştir.
GERÇEK BİR MODA DEVRİMCİSİ
Coco, her yönüyle gerçek bir devrimciydi. Mini etek, pantolon, bronz ten, çizgili bluzlar (Breton Stripe T-Shirt) ve siyah elbise giymek gibi o dönemin tamamen aykırı kıyafet kurallarını moda furyası haline getirip, işlemelerin, korselerin, kat kat giyinmenin çok şatafatlı olduğunu savunuyordu. Boy Capel’le deniz kıyılarında geçirdiği onca vakitten sonra Coco, denizcilerin çizgili kıyafetlerinden ilham aldı ve çizgili bluzları tasarladı. Beyaz tenin soyluluk simgesi olduğu 1900’lü yılların başlarında, Coco’nun koyu tenini saklamaması, aksine bronzlaşması, bunun aslında çok estetik bir akım olduğunu düşünmesi, bir kuralı daha devirmiş oldu. Davetlerde erkeklerin smokini dışında kadınlar, siyah elbise giymezken o, simsiyah ve dar kesimli elbiseler giyerek herkesi kendine baktırmayı başarıyordu.
Her Yönüyle Coco Chanel
Ünlü modacının lakabı olan Coco’nun nasıl ortaya çıktığı hakkında üç söylenti vardır: Annesinin çocukken ona söylediği guguk kuşu ninnisinden aklında kalan “Cuckoo”, gazinoda çalışırken söylediği “Ko Ko Ri Ko” ve “Qui qu’a vu Coco” şarkıları sayesinde adını duyurması ve Fransızcada “cocotte” kelimesinin “tutulmuş kadın” anlamına gelmesi, ona gençliğinde Coco Chanel adını sunmuştur.